Title Image

Sanat ve Kent Kültürü

Şişli Atölyesi

19. yy.da, Batılılaşma hareketleri sosyal ve siyasi alanda olduğu kadar sanatsal alanda da kendini göstermiştir. Bu dönemde saraya yabancı ressamlar getirtilerek Osmanlının önemli olaylarının resmedilmesi istenmiştir. 20. yy. başlarında ise Türk Resim Sanatı hızlı bir değişim dönüşüm dönemine girmiştir. ‘1914 Kuşağı’ bu değişim döneminde önemli bir yere sahiptir. Resim öğrenimi için batılı ülkelere giden genç Türk sanatçıları, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla ülkeye geri dönmek durumunda kalmışlardır. 1914 Kuşağı temsilcileri olan bu sanatçılar, ülkedeki askeri ve sivil liseler ile Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nde eğitim vermeye başlamışlardır. Ekonomik zorlukları beraberinde getiren savaş koşulları, sanatçıların çalışmalarını da olumsuz yönde etkilemiştir. Bu durumun değişmesi için çaba gösteren ressam ve sanat tarihçisi Celal Esat Arseven, Avrupa’dan dönen sanatçılara gerekli imkânların sağlanması ve bu eserlerin Avrupa’da sergilenebilmesi için Seyfi Paşa’nın desteğine başvurmuştur. Süreç sonunda, Şişli Atölyesi, konuya sıcak bakan Seyfi Paşa’nın girişimleriyle Şişli’de ahşap bir barakada kurulmuştur. Kaynaklara göre; savaş resimleri yapılabilmesi için atölyenin çevresi bir film platosu gibi hazırlanmış, hendekler kazılmış, silahlarıyla bir manga asker, atlar ve bir top arabası getirilmiştir. Ayrıca sanatçılar için boya ve diğer malzemeler de temin edilmiştir.

Şişli Atölyesi’nin kuruluş tarihi kesin olmamakla birlikte, kaynaklarda 1917 yılına daha sık rastlanmaktadır. Atölyede çalışan ressamlar, ana temalarını Çanakkale Savaşı’ndan seçmişlerdir. Şişli Atölyesi’nde üretilen yapıtlar ilk olarak Galatasaray’da ‘Savaş Resimleri ve Diğerleri’ adlı sergide izleyiciyle buluşmuştur. Bu sergi sonrasında, Türk Resim tarihinde bir ilk gerçekleşmiş; yapıtlar Viyana Üniversitesi’nde açılan sergiyle Avrupa’ya açılmıştır.

Viyana’da gerçekleşen sergide yapıtları sergilenen sanatçılar; Şehzade (Halife) Abdülmecid Efendi, Ömer Adil Bey, Ali Cemal Ben’im, Ali Sami Boyar, Cevat Bey, Feyhaman Duran, Harika Sirel Lifij Hanım, Halil Paşa, Hikmet Onat, Hüseyin Avni Lifij, İsmail Hakkı Bey, Mehmet Ali Laga, Mahmut Bey, Namık İsmail, Ruşen Zamir Hanım, Mehmet Ruhi Bey, Mehmet Sami Yetik Bey, Şevket Dağ, Seyyid Bey, Diyarbakırlı Tahsin, Çallı İbrahim’dir. Sergide toplam 142 yapıt yer almıştır.

Şişli Atölyesi, Türk resim sanatı tarihinde, toplumsal konulara eğilim ve teknik olarak çok figürlü kompozisyon çözümleri açısından bir dönüm noktası olmuştur.

Şişli’de Ulaşım ve Tramvayların Önemi

1869 yılında Dersaadet Tramvay Şirketi’ne verilen tramvay işletmesi ile kentte atlı tramvay hatları yapılmaya başlanmış ve 1871 yılında ilk hat açılmıştır. 1885 yılında Pangaltı-Tatavla hattı devreye girmiştir. Bayraklarla süslenmiş ilk tramvayın Tatavla’ya gelmesiyle 14 Ocak 1911 günü, tramvay yolunun açılışı yapılmıştır.

Taksim-Kurtuluş tramvay hattı ile daha uzun mesafede sefer yapılmaya başlanmıştır. Taksim’den başlayıp, Harbiye, Pangaltı Caddesi’ni (günümüzde Cumhuriyet Caddesi) geçen ve Pangaltı Hamamı’ndan (günümüzde bu alanda beş yıldızlı bir otel bulunmaktadır) dönüş yaparak Tatavla Caddesi’ne (günümüzde Kurtuluş Caddesi) kuzeyden giriş yapan 11 numaralı atlı tramvay hattı, Aya Dimitri Kilisesi’nde (nam-ı diğer Kurtuluş son durak) son bulmaktadır. Taksim-Kurtuluş atlı tramvay hattı, 1912 yılındaki Balkan Savaşı ile kesintiye uğramıştır. Atlar, ordu için devlet tarafından satın alınmış; atlı tramvay rayları sökülerek yerine elektrikli tramvay için dar hatlar ve elektrik aksamı döşenmiştir.

Şişli’de yapı yoğunlaşmasında, tramvay hattı belirleyici olmuştur.  Tramvay ile beraber ev ve işyerleri Şişli, Nişantaşı semtlerinde yoğunlaşmış, ulaşımın vermiş olduğu imkânlar sayesinde semtin güney bölgesinde yer alan kiliselerin aksine Feriköy gibi kuzey bölgelerde kilise inşaları başlamıştır.

1961 yılına kadar kullanılan tramvaylardan sonra elektrikli troleybüsler kullanılmaya başlamıştır. 27 Kasım 1961’de hizmet vermeye başlayan 70 numaralı Tünel-Galatasaray-Taksim-Kurtuluş hattının kısaltması olan ‘70TK’ semtin sembolü haline gelmiştir. İlk yerli yapım troleybüs olan ‘Tosun’, 1968 yılında, Şişli Garajı’nda, İETT işçileri tarafından üretilmiştir. Troleybüsler 1984 yılında yerlerini otobüslere bırakmıştır. 16 Eylül 2000 tarihinde Levent -Taksim metrosunun açılması ile ulaşımda yeni bir dönem başlamıştır.

Kent yaşamının ana konfor unsurlarından olan elektrik ve havagazının kullanımı da ilçede gelişimi etkileyen unsurlardandır. Şişli, Beyoğlu’ndan sonra İstanbul’un elektrik ve havagazı almaya başlayan ikinci bölgesi olmuştur. Bu gelişme ile ısınma için apartmanlarda havagazı kullanılmaya başlanmıştır.

IMG_20211110_150024_2

Tatavla’dan Günümüze Bir Miras: Tatavla Karnavalı

Çok renkli İstanbul’da, farklı inanç ve kökenden halkların, toplulukların kültürel mirasları, gelenekleri, yaşam biçimleri kent kimliğinin ayrılmaz ve değerli parçalarıdır. Zaman içinde değişime, dönüşüme uğramakla birlikte, kültürel ritüeller kentle özdeşleştiği gibi kentin kimliğini de oluşturmaktadır. Bu ritüellerden biri de İstanbul’daki Rum toplumunun kültürüne ait olan Tatavla Karnavalı’dır. Günümüzün Kurtuluş’u Tatavla’da, Rum Ortodoks Cemaati’nin yaklaşık 500 yıl boyunca düzenlediği bu karnavala her semtten her kesimden insan katılmıştır. Yazılı kaynaklar, karnavalın kökenini Dionysos Şenlikleri’ne dayandırmaktadır. Aslında baharı ve bereketi kutsamak üzere insanlığın gündemine giren bu ritüel, İstanbul’a da bir ‘şehir karnavalı kazandırmıştır.

Bir diğer adı ‘Apokria’ veya ‘Baklahorani’ olan karnavalda özel kostümler giyilirdi ve bunlara ‘maskara alayları’ denmekteydi. Bu alaylar, seçilmiş konulara göre hazırlanmış teatral geçişler sergileyerek mizah yapardı. Şehrin gündelik diline geçen ‘Apukuryan Maskarası’ deyimi, karnavaldan kaynaklanmaktadır. Yazılı kaynaklara göre, ‘Baklahoran’, örtülmüş mihrap anlamına gelen ‘pagyal horan’ teriminden türetilmiştir ve Büyük Perhiz’in başladığı gün mihrabın örtülmesi ritüelinden kaynaklanmaktadır.

Karnavalda, maskeli kostümler kullanılmış ve yürüyüş sırasında Gaitanaki (12 renkli kurdele bağlanmış yaklaşık 4 metre uzunluğundaki karnaval dans sütunu olarak ifade edilir) etrafında geleneksel danslar yapılmıştır. Karnaval, sonu Nisan ayında kutlanan Paskalya Yortusu ile biten Büyük Perhize girmeden önce yapılmaktadır. Venedik ve Rio Karnavalı ile aynı kökten gelen, rengârenk kostüm ve maskelerin süslediği karnaval, mutlaka Pazartesi gününe denk gelen ‘Kathara Deftera’ (Temiz Pazartesi) günü doruğa ulaşarak son bulur. Bundan sonra Büyük Perhize girilir ve kırk gün boyunca sadece zeytinyağlı yemekler tüketilir.

İkinci Dünya Savaşı zamanında kortejli karnaval düzenlenmesinden uzak durulmuş, sonraki yıllarda küçük topluluklarla tavernalarda devam etmiştir. Geçtiğimiz yıllarda yeniden canlandırılan karnaval, tüm Şişli ve İstanbul sakinleri için yine birleşme, bir arada olma, yaşamı birlikte kutlama işleviyle hayatımıza renk katmaya devam etmektedir.

Şişli’de Hareketli ve Renkli Yaşam

1970’lere gelindiğinde Şişli ilçesinin büyük bir kısmı, modern apartmanları ve işyerlerini barındıran yoğun bir yerleşim merkezine dönüşmüştür. Apartmanların alt katları dükkân olarak kullanılmaya başlanmış, pasajlar oluşmaya başlamıştır. Giyim mağazalarının, kumaşçıların, küçük atölyelerin yer aldığı pasajlarda tiyatro ve sinemalar da bulunmaktaydı.

1967 yılında kurulan Devekuşu Kabare Tiyatrosu, uzun yıllar boyunca Beyoğlu dışında yer alan ilk büyük sinema olan Nişantaşı Konak Sineması’nda sahne almıştır. Paté Sineması, Kurtuluş (Akın) Sineması, Şahan Sineması, İnci Sineması Şişli’nin ilk sinemalarıdır. 1968 yılında açılan Kenter Tiyatrosu, günümüzde hâlen hizmet veren Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Küçükçiftlik Park, İstanbul Şehir Tiyatroları Muhsin Ertuğrul Sahnesi, günümüzde kültür sanat hayatının sadece Şişli için değil tüm İstanbul için önemli noktalarıdır.

Şişli’nin kültür sanat yelpazesinde, kültür merkezleri, konser salonları, açık hava etkinlik alanları, müzeler ve sanat galerileri yer almaktadır. İlçede yer alan kültür sanat noktalarına Şişli Kültür Sanat Rotası’ndan ulaşabilirsiniz.

Halaskargazi Caddesi üzerinde yer alan pasajlar, içlerinde yer alan sinema salonları, yeme içme birimleri ve eğlence mekânları ilçenin hareketli yaşamının sembolleri haline gelmiştir. Günümüzde Şişli, büyük alışveriş merkezleri, lüks butikleri, kumaşçıları, tasarım atölyeleri, haute-couture moda evleri, Feriköy Antika Pazarı ile İstanbul’un geniş yelpazeye hitap eden önemli alışveriş noktalarından biridir. Son zamanlarda sayıları artan butik sanat galerileri, ilçenin lüks semtlerinde, özellikle Nişantaşı, Teşvikiye civarında yoğunlaşmıştır.