Ünlü Aileler
Şişli, tarihi boyunca, siyaset, din, sanat ve iş dünyasından, farklı inanç ve kökenden pek çok aileye ev sahipliği yapmıştır. Bu ailelerin imar faaliyetlerinin birçoğu günümüze kadar ulaşmıştır.
Şişli sakinlerinden Balyan Ailesi, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinde belirleyici ve etkili bir rol oynamıştır. Batı yaşam tarzına uyum sağlayabilecek pek çok modern binanın inşasında imzası olan aile fertleri, büyük ölçekli önemli yapıların mimarı olmuşlardır. Balyan Ailesine ait bazı yapılar şunlardır; Beylerbeyi Sarayı, Selimiye Kışlası, Dolmabahçe Sarayı, Cemile ve Münire Sultan Sarayları, Kuleli Askeri Lisesi, Çırağan Sarayı, İstanbul Üniversitesi Merkez Binası, Akaretler Sıraevler. Balyan Ailesinin dokuz üyesi yüz yılı aşan bir süre boyunca, birçok anıtsal yapı inşa etmiştir. Ailenin en bilindik isimleri ise Krikor Amira Balyan, Garabet Amira Balyan, Nikoğos Balyan ve Sarkis Balyan’dır.
1893 yılında Feriköy’de kurdukları bira üretim tesisiyle bölgede sanayi faaliyetlerini başlatan İsviçreli Bomonti Kardeşler, semte önemli katkı sağlayan bir diğer ailedir. Bomonti Kardeşlerin etkisi bölgenin Bomonti olarak adlandırılmasından da anlaşılmaktadır.
Yaygın inanışa göre, bir diğer aile ilçeye adını vermiştir. Semtte şiş imalatçılığı ile uğraşan zengin bir aile olan Şişçiler’in konağı ve konağın bulunduğu bölge ‘Şişçilerin Konağı’ olarak anılmaktadır. Bölgenin adı, zamanla ‘Şişlilerin Konağı’ olarak değişmiş, günümüze de Şişli olarak gelmiştir.
Yazılı kaynaklara göre, Battista Pancaldi İstanbul’a göç eden bir levantendir. Levantenlerin yoğun olarak yerleştiği bölgede bir kır bahçesi işletmiştir. Zamanla semtin en popüler mekânı haline gelen yer, günümüzde Pangaltı diye anılan semte de adını vermiştir.
Osmanlı döneminde Padişahların isteği üzerine yapılmış olan yapıların haricinde, semtte okul, kilise, apartman, hastane yapıları gibi imar faaliyetlerine katkı sağlayan birçok azınlık aile Şişli’nin sakinleri olmuşlardır.
Demografik Yapı
İstanbul kenti ile benzerlik gösteren Şişli, çok hareketli bir nüfus yapısına sahiptir. İstanbul’un en geç gelişen merkezi ilçelerinden olmasına rağmen, 18. yy. ortalarında edinmeye başladığı prestijini günümüze dek korumuştur.
Sürekli göç alan ilçede en yoğun artış 1950’li yıllarda yaşanmıştır. Günümüzde, ilçe nüfusunun yaklaşık dörtte birini İstanbul doğumlu kişiler oluştururken kalan kısım ağırlıklı olarak Anadolu şehirlerinden göç eden kişilerden oluşmaktadır.
Şişli ilçesi günümüzde, Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Raporu’na göre birinci derecede gelişmiş ilçeler arasında bulunmaktadır.
Günümüzde ilçe nüfusu 280.000’e yaklaşmıştır, ancak ilçenin sirkülasyon nüfusu 4-5 milyonu bulmaktadır. Yerleşik nüfusta ağırlık 25-45 yaş gruplarındadır. Eğitim düzeyi açısından lise ve üniversite mezunları ağırlıktadır.
Çok Renklilik
Şişli, Rum, Ermeni, Yahudi, Levanten ve Süryani toplulukların tarihi ve kültür birikimini yansıtan en önemli yerleşim alanlarından biridir. Sayıları gittikçe azalan bu topluluklar, ilçede, kültürel açıdan baskın kimlik konumundan uzaklaşmıştır. Her dönem göç alan yapısıyla Şişli daha da renklenmiş, kültürel çeşitlilik her alanda görünür olmuştur.
Bu toplumsal değişmeyle birlikte bölgede sosyal ve fiziksel düzende değişimler meydana gelmiştir. Bu değişim, günümüzde, mimariden yeme-içme kültürüne dek pek çok yerde karşımıza çıkmaktadır. Şişli kapılarını, her dönem, ziyaretçilerine, farklı inançlara ve farklı kültürlere açık tutmuştur. Şişli’yi bu kadar şaşırtıcı ve keşfetmesi keyifli kılan unsur da tam olarak sahip olduğu bu zengin kültürel çeşitlilik ve mirastır.
Günümüzde Şişli, bir iş ve finans merkezi olmanın yanı sıra önemli bir alışveriş merkezidir ve modaya yön veren tasarım atölyeleri ile lüks butiklere ev sahipliği yapmaktadır.
Şişli, kongre merkezleri, açık hava konser ve etkinlik alanları, butik sanat galerileri ile İstanbul’un öne çıkan kültür sanat merkezidir aynı zamanda.
Tüm bu kültürel çeşitliliğin ve çok renkliliğin en lezzetli yansıması tabii ki yeme içme kültüründedir. Şişli caddelerinde, sokaklarında, el arabasında satılan topikten, ocakbaşının en lezzetlisine, muhallebinin en gelenekselinden paskalya çöreğine, hatta kuşlar kumrular simidine dek pek çok farklı lezzet ve kokuya rastlamak mümkündür. Günümüzde, bunlara dünya mutfaklarını servis eden restoranlar da katılmıştır. Bol seçenek içinde, uzun yıllardır babadan oğula, toruna geçen tariflerle, aynı dükkânda hizmet veren yerlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur.
Şişli sınırları içerisinde her damak zevkine ve her keseye göre sayısız lezzet durağı bulunmaktadır. İlçede yer alan lezzet duraklarının bazılarına Gastronomi Rotası’ndan ulaşabilirsiniz.